Engoo Blog Dil Tüyoları

Bored mı Boring mi? Artık İkisini Asla Karıştırmayacaksınız

Bored mı Boring mi? Artık İkisini Asla Karıştırmayacaksınız

Birçok öğrenci aşağıdaki kelimeleri karıştırabiliyor:

  • “boring” ve “bored” 
  • “exciting” ve “excited”
  • “annoying” ve “annoyed”

Gerçek şu ki, -ED ve -ING formları arasındaki farkı hatırlamanın çok kolay bir yolu var. Sadece “tired” (“yorgun”) kelimesini düşünün.

“Tired” ve Diğer -ED Formundaki Kelimeler

“Tired” muhtemelen öğrendiğin ilk -ED formundaki kelimeydi. Yorgun olduğunuzu belirtirken “I’m tiring” değil, “I’m tired” dersiniz değil mi?

-ED formundaki kelimelerinin bazı örneklerini görelim.

This dog looks bored.
(Bu köpek sıkılmış görünüyor.)

This dog looks excited.
(Bu köpek heyecanlı görünüyor.)

Gördüğünüz üzere, "tired" gibi -ED halindeki kelimeler, belirli bir şekilde hisseden insan veya hayvanları tanımlar.

“Tiring” ve Diğer -ING Formundaki Kelimeler

Öte yandan -ING halindeki sözcükler bir duygunun nedenini açıklar. “Tired” kelimesini tekrar düşünün. Aslında bu kelimenin -ING formundaki bir hali de var: “tiring”. Bir şey sizi yorgun hissettiriyorsa, yorucudur.

  • John quit his job as a construction worker because it was too tiring.
    John bir inşaat işçisi olarak işini çok yorucu olduğu için bıraktı.
  • It’s tiring to cook and clean for ten people every day.
    Her gün on kişi için yemek pişirmek ve temizlik yapmak çok yorucu.

Yani “yorgunsanız” (tired), sizi yorgun hissettiren şey “yorucudur” (tiring). Başka bir deyişle, hem -ED hem de -ING formundaki kelimeler duyguları tanımlar. Ancak:

  • -ED kelimeleri, duyguyu yaşayan kişiye odaklanır.
  • -ING kelimeleri duygunun nedenine odaklanır.

Bu yüzden bu kelimeleri cümle içinde “I’m tired” ve “My job is tiring” şeklinde kullanırız.

Biraz daha örneğe bakalım.

Homework is boring.
(Ev ödevi sıkıcıdır.)

Ödev insanı sıkar, bu yüzden sıkıcıdır.

This concert is exciting.
(Bu konser heyecan verici.)

Konser insanları heyecanlandırıyor, bu yüzden heyecan vericidir.

⚠️ Uyarı

Bu noktada bazı öğrenciler “İnsanlar için -ED, nesneler için -ING kullanacağım” diye düşünebilir. Ne de olsa, bu grameri bu şekilde öğreten bir çok İngilizce kursu bulunmakta.

Ancak, bu kural doğru değildir ve yalnızca daha fazla kafa karışıklığına yol açacaktır. Bu örneğe bir göz atın:

  • Sid went on a date with Bryan. He was boring. Sid was bored the entire night.
    Sid, Bryan'la çıktı. O sıkıcıydı. Sid bütün gece sıkıldı.

Yukarıdaki kurala göre ikinci cümlede “he was bored” demelidir çünkü Bryan bir insandır. Ama gerçekte, Bryan'ın bir kişi mi yoksa bir şey mi olduğu önemli değil. Sid'in can sıkıntısının sebebi o, bu yüzden onun “sıkıcı” (boring) olduğunu söyleyebiliriz.

Bir kelimenin -ED ve -ING biçimleri arasında karar verirken, kendinize cümlenin öznesi bir kişi mi yoksa bir şey mi diye sormayın. Basitçe, bunun bir duygunun nedeni mi yoksa duyguya sahip olan mı olduğuna odaklanın.

Hadi Pratik Yapalım

Şimdi, -ED ve -ING kelimeleri arasındaki farkı anlamalısınız. Sadece şunları hatırlayın:

  • -ED kelimeleri duygu ile kişiye odaklanır, örneğin. “I’m tired.”
  • -ING kelimeleri duygunun nedenine odaklanır, örneğin. “Work is tiring.”

Ancak, dilbilgisinin bu yönüne hakim olmak istiyorsanız, bizim sözümüzle yetinmeyin. Kendiniz kavramaya çalışın!

Film izleyin, haberleri okuyun veya sohbet edin. Ardından, -ED ve -ING sözcüklerine bakın ve neden bir sözcüğün diğer biçimi yerine kullanıldığını düşünün.

İşte başlamanıza yardımcı olacak bazı örnekler. Aşağıdaki her bir cümlenin kalın harflerle yazılmış kelimeleri neden o şekilde kullandığını düşünün. Ardından, aşağıdaki açıklamalarımızı kontrol edin.

1. I visited the Taj Mahal and it was amazing. I was so amazed at its architecture.

  • Tac Mahal neden “şaşırtıcı“ (amazing) ve neden “şaşırmış“ (amazed) değil?
  • Sen neden “şaşırmış“ (amazed) ama “şaşırtıcı“ (amazing) değilsin?

(Tac Mahal'in duyguları yoktur, bu yüzden onu tarif etmek için -ED kelimesini kullanamayız. Ama sizin duygularınız var, bu yüzden “şaşırdınız“ (amazed) ve Tac Mahal duygularınızın nedeni olduğu için o da bu durumda “şaşırtıcı“ (amazing))

2. Grammar is confusing. It always makes me feel confused.

  • Dilbilgisi neden “kafa karıştırıcı” (confusing) ve “kafası karışık” (confused) değil?
  • Sen neden “kafası karışmış” (confused) hissediyorsun ve neden “kafa karıştırıcı” (confusing) hissetmiyorsun?

(Kafanızın karışmasının nedeni dil bilgisidir, bu yüzden o “kafa karıştırıcıdır” (confusing). Ama sen kimsenin kafasını karıştırmıyorsun, bu yüzden “kafa karıştırıcı” (confusing) olamazsın. Senin sadece “kafan karışık” (confused).

3. Learning English is frustrating, but my online English tutor always helps me feel less frustrated.

  • İngilizce çalışmalarınız neden “sinir bozucu” (frustrating) ve, “siniri bozulmuş” (frustrated) değil?
  • Neden “siniri bozulmuş” (frustrated) hissediyorsun ama “sinir bozucu” (frustrating) hissetmiyorsun?

(İngilizce öğrenmek bir süreçtir ve süreçlerin duyguları yoktur, bu nedenle “İngilizce öğrenmenin siniri bozulmuş (frustrated)” diyemezsiniz. İngilizce öğrenme süreci sizin sinirlerinizi bozabilir, dolayısıyla “sinir bozucu” (frustrating) diyebilirsiniz.)

Bu dilbilgisi noktasıyla daha fazla pratik yapmak veya sadece konuşma İngilizcenizi geliştirmek istiyorsanız, bir online ingilizce öğretmeninden ücretsiz bir ders ayırtın. Engoo'da, İngilizce konuşma pratiğinizi mükemmelleştirmenize, İngilizce gramer konusunda uzmanlaşmanıza ve daha pek çok şeye yardımcı olacak çeşitli İngilizce derslerinin yanı sıra 7/24 hizmet veren binlerce profesyonel eğitmenimiz vardır!