Bir Şeyler Konuşmak İçin "A" ve "The" Nasıl Kullanılır?
Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
- Dogs are man’s best friend. (Köpekler insanın en iyi dostudur.)
- The dog is man’s best friend.
Many learners think the first sentence is correct. But did you know that the second one is acceptable too? In fact, the poem that made this phrase famous goes:
Birçok öğrenci ilk cümlenin doğru olduğunu düşünüyor. Ama ikincisinin de kabul edilebilir olduğunu biliyor muydunuz? Hatta bu sözü meşhur eden şiir şöyledir:
The dog is man's best friend.
He has a tail on one end.
Up in front he has teeth.
And four legs underneath.
- Ogden Nash, "An Introduction to Dogs" (1941)
Ama "the dog", "komşu köpeği" gibi belirli bir köpeğe atıfta bulunmuyor mu? Genel olarak köpekler hakkında konuşmak için "the dog" ifadesini nasıl kullanabilirsiniz?
İngilizce dilbilgisinin bu kafa karıştırıcı kısmına "generic reference" ("genel referans") denir, bu da "genel olarak şeylere atıfta bulunmak" anlamına gelir. Bugün size ana dili İngilizce olan kişilerin genel referanslar yapmasının üç farklı yolunu öğreteceğiz.
1. Çoğul
İngilizce konuşma ve yazmada, çoğul, genel referansın en yaygın biçimidir.
- I like dogs more than cats.
Köpekleri, kedilerden daha çok severim. - Pandas are an endangered species.
Pandalar nesli tükenmekte olan bir türdür. - Teachers should care about their students.
Öğretmenler öğrencilerini önemsemelidir.
Ve gördüğünüz gibi, çoğul ile hiçbir ön ek kullanılmaz.
2. “The“
Bazen ana dili İngilizce olan kişilerin genel bir şeye atıfta bulunmak için "the" ifadesini kullandığını da duyarsınız. Buna "kesin jenerik referans" veya "kesin jenerik" denir.
- The dog is man's best friend. [= Dogs are our best friends.]
Köpek insanın en iyi arkadaşıdır. - The panda is an endangered species. [= Pandas are an endangered species.]
Panda nesli tükenmekte olan bir türdür.
Bu cümlelerde, belirli bir köpek veya panda hakkında konuşmak için "the" kullanmıyoruz. "dog" ve "panda" olarak bilinen belirli bir kategori veya isim türü hakkında konuşmak için kullanıyoruz.
Ders kitapları ve belgeseller gibi eğitim materyallerinde, özellikle de bilimsel bir konuyla ilgiliyse, sıklıkla kullanılan kesin jenerik kelimeleri duyacaksınız.
- The maple tree is originally from Asia.
Akçaağaç ağacı aslen Asya'dandır. - The coronavirus is a type of virus which has spikes on its surface.
Koronavirüs, yüzeyinde sivri uçlar bulunan bir virüs türüdür.
İngilizce konuşanlar ayrıca makinelerden ve müzik aletlerinden bahsederken kesin jenerik kullanırlar.
- My son is learning to play the piano.
Oğlum piyano çalmayı öğreniyor. - The computer was a great invention.
Bilgisayar harika bir icattı.
Bazen milliyetlere ve etnik kökenlere atıfta bulunurken kullanılan kesin jenerik kelimeyi göreceksiniz: ör. "the French" veya "the Japanese". Ancak, bu kullanım biraz eskide kalıyor, bu yüzden çoğul kullanın: yani "French people" veya "Japanese people".
3. “A/An”
Genel olarak bir şey hakkında konuşmanın son yolu, "a/an" belirsiz ön ekini kullanmaktır. Buna "belirsiz jenerik referans" veya "belirsiz jenerik" denir.
- A pigeon can fly long distances without getting lost. [= Pigeons can fly ... ]
Bir güvercin kaybolmadan uzun mesafeler uçabilir. - A child needs their parents. [= Children need their parents.]
Bir çocuğun ebeveynlerine ihtiyacı vardır.
Birisi belirli insanların nasıl davranması gerektiği konusunda fikirlerini paylaştığında sıklıkla "a/an" ifadesinin kullanıldığını duyarsınız.
- A teacher should care about their students. [= A good teacher ... ]
Bir öğretmen öğrencilerini önemsemelidir. - A leader must lead with actions not words. [= A true leader ... ]
Bir lider kelimelerle değil eylemlerle liderlik etmelidir.
İngilizce konuşanlar belirsiz jenerik kullandığında, aslında grubun tipik bir üyesini kastederler.
- A pigeon can fly long distances without getting lost. [= "A typical pigeon can ... "]
Bir güvercin kaybolmadan uzun mesafeler uçabilir. - A teacher should care about their students. [= "Someone who is a teacher should ..."]
Bir öğretmen öğrencilerini önemsemelidir.
Bu yüzden bir grubu bir bütün olarak kastederken "a/an" kullanmayın.
- Pandas are endangered. [Aklınızda, pandaları bir bütün olarak düşünüyorsunuz – tipik bir panda değil – bu nedenle "a panda" mantıklı olmaz.]
Pandalar tehlikede. - I like dogs. [Genel olarak köpekleri kastediyorsunuz, bu yüzden "a dog" mantıklı olmaz.]
Köpekleri severim.
İngilizce Gramerinizi Geliştirmek mi İstiyorsunuz?
Bu yazının İngilizce gramer hakkındaki bazı sorularınızı yanıtladığını umuyoruz! Gramerinizi daha da geliştirmek istiyorsanız ücretsiz gramer derslerimize göz atın. Ayrıca yazınızı kontrol edebilecek ve konuşmanız hakkında size geri bildirimde bulunabilecek binlerce online İngilizce eğitmenimiz var. Buradan hizmetimiz hakkında daha fazla bilgi edinin.