Say ve Tell: Farkı Nedir?
Quiz! Sizce aşağıdaki sorular arasındaki fark nedir?
- Can you tell me your name?
- Can you say your name for me?Neden bir cümlede "tell" diğerinde "say" kullanılıy
- or? Farklı şeyler mi ifade ediyorlar?
Öğrenmek için sonuna kadar okuyun. Yol boyunca, İngilizce konuşmalarda doğru şekilde kullanmak için bilmeniz gereken "say" ve "tell" arasındaki tüm farkları öğreneceğinize söz veriyoruz!
1. “Say Words” vs. “Tell Information“
Benzer görünseler de, "say" ve "tell" aslında farklı şeyler ifade eder. "Say", "bir düşünceyi kelimelerle ifade etmek" (express), "tell" ise "bilgi vermek" (inform) anlamına gelir.
Başka bir deyişle, "say" insanların kendilerini ifade etmek için kullandıkları kelimelere odaklanır.
Örneğin, burada kelimeleri ifade etmeye odaklanan bazı örnek cümleler var.
- How do you say this word in English?
(Bu kelimeyi İngilizce olarak nasıl ifade edersiniz?) - English-speakers say "cheese" when they smile for photos.
(İngilizce konuşanlar fotoğraflara gülümserken "peynir" derler.) - Could you say that again, please?
(Lütfen tekrar söyleyebilir misin?)
İlk cümle bir kelime soruyor, ikincisi bir kelimeden bahsediyor ve üçüncüsü birinden bazı kelimeleri tekrar etmesini istiyor. Tüm bu cümlelerin odak noktası kelimeler olduğu için sadece "say" kullanabiliriz.
Öte yandan, "tell", insanların konuşurken birbirlerine verdikleri bilgilere odaklanır. Bu yüzden İngilizce konuşanlar yön sormak için "tell" kullanırlar. Örneğin, birinin "Could you tell me how to get to Big Ben?" dediğini duyarsınız. Ancak "Could you say how to get to Big Ben?" dediğini duyamazsınız.
Aşağıda bilgiye odaklanan ve sadece "tel" kullanılabilen birkaç örnek cümle daha bulabilirsiniz.
- He told me his phone number, and I wrote it down.
(Telefon numarasını söyledi, ben de yazdım.)
- Tell us why you're interested in this job.
(Bize bu işle neden ilgilendiğini söyle.) - Please tell me how I can improve my English.
(Please tell me how I can improve my English.)
Çoğu durumda, hem "tell" hem de "say" kullanılabilir. Örneğin, bu cümlelerin her ikisi de doğal durmaktadır:
- My tutor told me that I speak English well.
(Öğretmenim bana iyi derecede İngilizce konuştuğumu söyledi.) - My tutor said that I speak English well.
(Öğretmenim bana iyi derecede İngilizce konuştuğumu anlattı.)
Sadece biraz farklı şeyler ifade ediyorlar. "say" versiyonu kulağa öğretmeninizin sözlerini tekrar ediyormuşsunuz gibi gelirken "tell" versiyonu daha çok öğretmeninizin size bazı bilgiler verdiği gerçeğine odaklanır.
2. “Say Something” vs. “Tell Someone Something“
"tell" ve "say" içeren cümleler birbirleriyle konuşan insanlarla ilgilidir, bu nedenle konuşmacının kim olduğunu ve mesajının ne olduğunu söylemeleri gerektiği mantıklıdır. Ancak "anlat" içeren cümleler, dinleyicinin kim olduğunu da söylemelidir.
Örneğin, burada "tell" kullanan bazı cümleler var. Hepsinin dinleyiciden nasıl bahsettiğine dikkat edin.
- She told the man her name.
(Adını adama söyledi.) - Mary tells her mom she loves her every day.
(Mary annesine onu her gün sevdiğini söyler.) - My manager told me that I need to improve my English to get promoted.
(Yöneticim terfi almak için İngilizcemi geliştirmem gerektiğini söyledi.)
"Say" içeren cümleler dinleyiciden de bahsedebilir, ancak bu isteğe bağlıdır. Dinleyiciden bahsetmek mantıklı gelmiyorsa, sadece "say" kullanın.
- The news said that it's going to rain today.
(Haberler bugün yağmur yağacağını söyledi.)
[Haber raporları bilgi sağlar, ancak belirli dinleyicilerle konuşmadıkları için "tell" kullanmak mantıklı değildir.] - A wise person once said, "Be the change you want to see."
(Bilge bir insan bir keresinde "Görmek istediğin değişiklik ol" demişti.)
[Kimin dinlediği önemli değil. Önemli olan mesajdır.]
3. “Tell Someone” vs. “Say to Someone“
"say" kullandığınızda, dinleyiciden bahsetmek istiyorsanız "to" yön edatını kullanmanız gerektiğini unutmayın.
- Tom said "Hi" to Meg.
[Tom said "Hi" Meg.]
(Tom, Meg'e "Merhaba" dedi.)
- My manager said to me, "You need to improve your English to get a promotion."
[My manager said me ... .](Menajerim bana, "Terfi alabilmek için İngilizceni geliştirmen gerek" dedi.)
Öte yandan, "tell" kullandığınızda "to" kullanmayın.
- Raj told Tom he was sorry.
[Raj told to Tom ...](Raj, Tom'a üzgün olduğunu söyledi.) - Did I tell you what happened?
[Did I tell to you ...](Sana ne olduğunu anlattım mı?) - I told my manager that I would take online English classes.
[I told to my manager ... .](Yöneticime online İngilizce dersleri alacağımı söyledim.)
4. Bildirilen Konuşmalarda “Say” vs. “Tell“
"Say" hem doğrudan hem de dolaylı olarak bildirilen konuşmada kullanılabilirken, "tell" normalde yalnızca dolaylı olarak bildirilen konuşmada kullanılır.
Doğrudan Bildirilen Konuşma
- Raj said "I'm sorry" to Tom.
(Raj, Tom'a "Üzgünüm" dedi.) - Mary said "I love you" to her mom.
(Mary annesine "Seni seviyorum" dedi.) - Jim said "I'll be late."
(Jim "Geç kalacağım" dedi.)
Dolaylı Bildirilen Konuşma
- Raj said that he's sorry.
Raj told Tom that he's sorry. - Mary said that she loves her mom.
Mary told her mom that she loves her. - Jim said he would be late.
Jim told me he would be late.
"say"in temel anlamının "düşünceleri kelimelerle ifade etmek" olduğunu, "tell"ın temel anlamının ise "bilgilendirmek" olduğunu unutmayın. Sonuç olarak, İngilizce konuşanların birinden alıntı yapmak için "say" ve bir mesajı başka sözcüklerle ifade etmek için "tell" kullanma olasılığı daha yüksektir.
Bu farklılık çalışmalarda da gösterilmiştir. Örneğin, konuşulan Amerikan İngilizcesi üzerine yapılan bir araştırma, doğrudan bildirilen konuşma durumlarında "say" kelimesinin zamanın yüzde 79-87'sinde, "tell"in ise yalnızca %1-3'ünde kullanıldığını buldu. Benzer şekilde, bir İngiliz İngilizcesi araştırması, "tell"in dolaylı dolaylı konuşma için kullanılmasının doğrudan dolaylı konuşmaya göre yaklaşık 10 kat daha fazla olduğunu buldu.
5. “Tell” ve”Say” Kelimelerinin Başka Anlamları Vardır
Son olarak, "tell" ve "say" aslında "express a word in thoughts" ve "inform" dışında başka anlamlara da sahiptir. Konuşmayla ilgili temel anlamları ele alacağız ve bu durumlarda "tell" ve "say"nin birbirinin yerine kullanılamayacağını açıklayacağız.
“Say“, “Think” Anlamına da Gelir
"Say" aynı zamanda "think" anlamına da gelir. Bu, "tell"ın sahip olmadığı bir anlamdır. Sonuç olarak, aşağıdaki gibi cümlelerde yalnızca "say" kullanılabilir:
- My dad thinks I should find a new job. What do you say? [= What do you think?]
(Babam yeni bir iş bulmam gerektiğini düşünüyor. Ne dersin? [= Ne düşünüyorsun?]) - I'd say [= I think] there are about 500 people in this room right now.
(Bu odada şu anda yaklaşık 500 kişi olduğunu söyleyebilirim. [= Düşünüyorum])
Yani birisi size What does Sally say about the new restaurant?" (Sally yeni restoran hakkında ne diyor?) derse, gerçekten Sally'nin ağzından çıkan kelimeleri sormuyorlar. Sally'nin restoran hakkında ne düşündüğünü bilmek istiyorlar.
“Tell” Aynı Zamanda “Order” veya”Instruct” Anlamına Gelir
"Tell" aynı zamanda "to order or instruct (someone to do something)" (sipariş vermek veya talimat vermek) anlamına gelir: ör. "You're not my boss! You can't tell me what to do!" ("Sen benim patronum değilsin! Bana ne yapacağımı söyleyemezsin!")
"Tell" bu anlamda kullanıldığında, genellikle mastar biçiminde ("to") bir fiil tarafından takip edilir.
- Tell Jim to go away. [= Order Jim to go away.]
(Jim'e gitmesini söyle. [= Jim'e gitmesini emret.]) - The English teacher told his students to repeat after him. [= The English teacher instructed his students ...]
(İngilizce öğretmeni öğrencilerine kendisinden sonra tekrar etmelerini söyledi. [= İngilizce öğretmeni öğrencilerine talimat verdi])
Bu cümlelerdeki "tell"ın "bilgilendirmek" anlamına gelmediğine dikkat edin. Örneğin, ilk cümle Jim'i bir gerçek hakkında bilgilendirmiyor. Jim'den gitmesini istiyor.
“Tell” Aynı Zamanda “Tell (a Story)” Anlamına Gelir
"Tell", "tell a story" ifadesinde de kullanılır. "tell" kelimesinin bir tür hikaye olan “tale” (masal) kelimesiyle ilgili olduğunu da biliyor olabilirsiniz. Aslında bu, "tell"in en eski anlamlarından biridir. Dilbilimci Albert H. Marckwardt'ın açıkladığı gibi:
Tellan kelimesinin eski İngilizce'deki en eski kaydedilen anlamı 'anlatmak', 'sayılamak' veya 'ilişkilendirmek' idi. Bu şekilde kullanıldığında, genişletilmiş bir anlatıya veya bir dizi ilişkili gerçeğe atıfta bulunuyordu.
Bu nedenle İngilizce konuşanlar "say a story" demez, "tell a story" derler. Aynı şey "tell a joke", "tell the truth" ve "tell a secret" gibi ifadeler için de geçerlidir.
- Grandpa used to tell us stories every time we visited.
[Grandpa used to say stories ... .](Dedem her ziyaretimizde bize hikayeler anlatırdı.) - I have some good news to tell you: I got a job!
[I have some good news to say ... .](Size söyleyeceğim iyi haberlerim var: Artık bir işim var!)
"Tell"i bu anlamda kullanırken dikkatli olun, çünkü diğer "tell" anlamlarından dilbilgisi açısından farklıdır. Dinleyici atlanabilir ve bazen "to" edatı kullanılır.
- I told my sister a joke, but she didn't laugh. I need to get better at telling jokes.
(Kız kardeşime fıkra anlattım ama gülmedi. Fıkra anlatmakta daha iyi olmalıyım. [2. cümlede dinleyici yok.) - Amy told Ben all her secrets. Ben told her secrets to everyone else in class.
(Amy, Ben'e tüm sırlarını anlattı. Ben, sırlarını sınıftaki herkese anlattı. [İkinci cümlede "Kime" kullanıldı.])
Quiz’in Cevapları
Bu iki cümle arasındaki farkı anladınız mı?
- Can you tell me your name?
- Can you say your name for me?
İngilizce konuşanlar birinin adını bilmedikleri ve bu konuda bilgilendirilmeleri gerektiği zaman "Could you tell me your name?" (Bana adını söyler misin?) derdi. Bir yandan da adını bildiklerinde ancak telaffuzunu duymak istediklerinde "Could you say your name for me?" (Adını benim için söyler misin?) derler.
"say" ve "tell" ile daha fazla pratik yapmak veya genel olarak konuşma becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız, bir Engoo eğitmeni ile online bir İngilizce dersi ayırtın! Yüz binlerce öğrencinin İngilizce öğrenme hedeflerine ulaşmasına yardımcı olduk ve size de yardımcı olabileceğimizden eminiz. Burada bizim hakkımızda daha fazla bilgi edinin.